Yorgun Adımların Ardında

Yorgun Adımların Ardında Her sabah güne, adeta bir ritüel haline getirdiği bir alışkanlıkla başlar. Evinin kapısından çıkar, yavaş adımlarla, ama bir o kadar kararlı bir şekilde, camiye doğru yol alır. Camii ile ev arasındaki mesafe, fiziksel olarak belki kısa, ama yaşlı adam için bu mesafe, hayatın ona sunduğu zorlukların simgesidir. Yorgun bacakları, yılların verdiği ağırlığı hissederken, yaşadığı her gün, bir mücadele ve sabırla geçer namazın verdiği huzur hayatın tüm zorluklarını unutturul. Yüzü, zamanın izlerini taşımasına rağmen, hâlâ bir nurla parlamaktadır. Bu nur, yaşamının her aşamasında biriktirdiği deneyimlerin, hayata olan sevginin ve her bir insana gösterdiği derin şefkatin yansımasıdır. Çocuklara karşı olan ilgisi ve merhameti, onun en belirgin özelliğidir. Bebeklere yaklaştığında, sevecen bakışları ve tatlı gülümsemesi, tüm yorgunluğunu unutturur. Onlara dokunmak, başlarını okşamak, sanki hayatın en anlamlı anlarından biridi...